T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
İSTANBUL / SANCAKTEPE - Sancaktepe Hüma Hatun Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi

Nedim'in Gözünden İstanbul

Nedîm'in İstanbul'u övdüğü güzel kasidesi.
Der-Vasf-ı Sa'âdâbâd u İstanbul Der-Zaman-ı Medh-i İbrahîm Paşa

Bu şehr-i Stanbul ki bî-misl ü bahâdır
Bir sengine yek-pâre Acem mülkü fedâdır.

Der-Vasf-ı Sa'âdâbâd u İstanbul Der-Zaman-ı Medh-i İbrahîm Paşa

Bu şehr-i Stanbul ki bî-misl ü bahâdır

Bir sengine yek-pâre Acem mülkü fedâdır. 

 

Bir gevher-i yektâdır iki bahr arasında

Hurşîd-i cihan-tâb ile tartılsa sezâdır.

 

Bir kân-ı ni'amdır ki onun gevheri ikbâl

Bir bâğ-ı İremdir ki gülü izz ü ulâdır.

 

Altında mı üstünde midir cennet-i a'lâ

El-hak bu ne hâlet bu ne hoş âb u havâdır.

 

Her bağçesi bir çemenistân-ı letâfet

Her gûşesi bir meclis-i pür-feyz ü safâdır.

 

İnsâf değildir onu dünyâya değişmek

Gülzârların cennete teşbîhî hatâdır.

 

Herkes erişir anda murâdına onunçün

Dergâhları melce-i erbâb-ı recâdır.

 

Kâlâ-yı ma'ârif satılır sûklarında

Bâzâr-ı hüner ma'den-i ilm ü ulemâdır.

 

Câmî'lerinin her biri bir kûh-ı tecelli

Ebrû-yı melek andaki mihrâb-ı du'âdır.

 

Mescidlerinin her biri bir lücce-i envâr

Kandîlleri meh gibi leb-rîz-i ziyâdır.

 

Ser-çeşmeleri olmada insâna revan-bahş

Germ-âbeleri câna safâ cisme şifâdır.

 

Hep halkının etvârı pesendîde vü makbûl

Derler ki biraz dil-beri bî-mihr ü vefâdır.

 

Şimdi yapılan âlem-i nev-resm-i safânın

Evsâfı hele başka kitâb olsa sezâdır.

 

Nâmı gibi olmuşdur o hem sa'd hem âbâd

İstanbul'a sermâye-i fahr olsa revâdır.

 

Kûhsârları, bâğları, kasrları hep

Gûyâ ki bütün şevk u tarab zevk u safâdır.

 

İstanbul'un evsâfını mümkin mi beyan hiç

Maksûd heman sadr-ı kerem-kâra du'âdır.

 

Dâmâd-ı güzîn-i şeh-i zî-şân-ı felek-câh

Fahrü'l-vüzerâ âsaf-ı ferhunde-likâdır.

 

Hem-nâm-ı Halîl olmağ ile zât-ı şerîfi

Ahdinde cihan pür-ni'am-ı cûd u sehâdır.

 

Devşirmededir saçdığı ihsânı şeb ü rûz

Pîr-i felegin onun içün kaddi dütâdır.

 

Ser-pençesinin nâmı lisân-ı küremâda

Deryâ-yı himem kân-ı kerem bahr-ı atâdır.

 

Endîşesinin künyesi tûmâr-ı nesebde

Nûr ibni süheyl ibni reşad ibni zekâdır.

 

Bîm-i ser-i şemşîr-i dırahşan güherinden

Sîmâ-yı ehâlî-i sitem kâh-rübâdır.

 

Hâtem-sıfatâ tab' u dil ü dest-i kerîmin

Deryâ-yı himem kân-ı kerem ebr-i atâdır.

 

Feyz-i eser-i sâgar-ı dest-i kereminden

Şahs-ı felegin çehresi yâkut-nümâdır.

 

Ey sadr-ı keremkâr ki degâh-i refî'in

Erbâb-ı dile kıble-i ümmîd ü recâdır.

 

Sensin o cihan-sadr felek-pâye ki dâ'im

Dergâhına ikbâl ü şeref perde-güşâdır.

 

İhlâs ile bendendir eyâ sadr-ı keremkâr

Kullukdur onun pîşesi dahı neye kâdir.

 

Devrinde senin fırka-i erbâb-ı ma'ârif

Âsûde-i cevr-i felek-i bî-ser ü pâdır.

 

'Iydın ola ikbâl ü sa'âdetle mübârek

Günden güne ikbâlin ola gün gibi zâhir.

 

Sadrında seni eyleye Hak dâ'im ü sâbit

Hep âlemin etdikleri şimdi bu du'âdır.

 

Ey sadr-ı cihanbân ede Hakk devletin efzûn

Kim devletin erbâb-ı dile lutf-ı Hudâ'dır.

 

Ez-cümle Nedîmâ kulun ey âsaf-ı zî-şân

Müstağrak-ı lutf u kerem ü cûd u atâdır.

 

Nedîm



Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 29.12.2019 - Güncelleme: 29.12.2019 21:24 - Görüntülenme: 1637
  Beğen | 2  kişi beğendi